enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpiyi partizafer partisiIspartaHaberYerel HaberYerel SeçimIsparta HaberIsparta HaberlerGündemGazetelerAstrolojiBurçlarIsparta Hava Durumu
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Isparta
Az Bulutlu
25°C
Isparta
25°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
25°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C
Çarşamba Az Bulutlu
23°C
    medya ekibi
    medya ekibi

    Akdeniz Bölgesinde Yer Alan Riskli Bina Stoku Azımsanamayacak Kadar Fazladır

    Akdeniz Bölgesinde Yer Alan Riskli Bina Stoku Azımsanamayacak Kadar Fazladır
    13.12.2023 19:20
    13
    A+
    A-

    İnşaat Mühendisleri Odası Isparta Temsilcisi, İnşaat Yüksek Mühendisi Şeref Korkmaz, İnsanın doğası gereği barınma ihtiyacı günümüzde bitmek bilmeyen bir yapılaşma sürecini de beraberinde getirdiğini belirterek; “Evet deprem bir gerçek ve ülkemizde özellikle de Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesinde yer alan riskli bina stoku azımsanamayacak kadar fazladır” dedi.

    Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Başkan Korkmaz; “İnsanın doğası gereği barınma ihtiyacı günümüzde bitmek bilmeyen bir yapılaşma sürecini de beraberinde getirmiştir. Artan nüfusla birlikte betonlaşmaya ve karbon salınımını hızla arttırmaya başladı. Yeşil alanlarımızı betonlaşarak tükettik, bununla birlikte vaktinde yeterli dayanıma sahip bir yapılaşma yapılmadığı veya yanlış yapılaştığı gerekçesiyle birçok yapının da yıkımını ve yeniden yapımını tercih ettik. Evet deprem bir gerçek ve ülkemizde özellikle de Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesinde yer alan riskli bina stoku azımsanamayacak kadar fazladır. Mevcut ortamda, ülke genelindeki yapıların yaklaşık yüzde 50’si 2000 yılı öncesine ait. Sağlıklı yapılarda oturmak en önemli ihtiyaçlarımızdan bir tanesi. Ülke genelinde yaklaşık 6,7 milyon konutun ivedilikle depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi gerekmektedir. Depreme karşı binalarımızı emniyetli hale getirmek ve olası hasarların önüne geçmek için vakit kaybetmemek lazım.

    Yapılaşma sürecinde daha yeşil alternatif olan güçlendirmeden yanayız. Karbon ayak izlerimizi olabildiğine azaltıp hayata daha yeşil gözlüklerden bakmaya ve başta betonarme yapılar olmak üzere yapılaşmada deprem performasını daha az karbon salınımıyla, daha yeşil bir alternatif olan güçlendirme ile elde etmekten yanayız. Güçlendirme yöntemi ile yapılarımızda yeniden yapıma kıyasla yüzde ellilere varan beton ve demir tasarrufundan bahsedebilmekteyiz. Buna ilaveten daha az moloz ve daha az çevre ve gürültü kirliliğiyle yeni binalardaki yapı performans seviyesini sağlayabilmekteyiz. Paris İklim Anlaşması da karbon ayak izimizin bireysel sınırlarda kalmadığını, ulusal bir probleme dönüştüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Daha yeşil bir yaşam, daha yeşil bir dünya için ilk tercihimiz daha yeşil alternatifler olmalıdır. Geleceğimize daha doğru ve sağlıklı yatırımlar bırakmak için binalarımızın risk tespitini yaptırmalı hem daha ekonomik hem de yeşil alternatif olan yapısal güçlendirmeden yana seçimimizi yapmalıyız. Deprem gibi bir afete hazırlık yaparken yaşanabilir bir geleceği de göz ardı etmemeliyiz.

    Mademki deprem ülkesiyiz ve 7 milyona yaklaşan konutun depremlere karşı hızlı şekilde sağlamlaştırılması gerekiyor, mademki tüm bunlar için cari fiyatlarla yaklaşık 7 Trilyon TL bir bütçeye ihtiyaç söz konusu, mademki o halde kentsel dönüşümde bakış açımızı farklılaştırmamız gerekiyor. Aslında biz yıllardır önemli bir noktayı göz ardı ediyoruz. Güçlendirme teknik bir konu olmakla birlikte, yıkıp yeniden yapmanın 3’te bir maliyetinde. Gördüğümüz üzere güçlendirme, kalkınma planlarında ve kentsel dönüşüme ilişkin pek çok raporda da ihmal edilmiş ya binaların dönüşümü için maliyetine katlanacağız ya da çok daha düşük maliyetle binaları dayanıklı hale getireceğiz. Bu nedenle düşük maliyetle binaları güçlendirerek dayanıklı hale getirebiliriz. Vatandaşlarımızın da konu hakkında daha bilinçli olması, kamunun da konuya gerekli önemi vererek güçlendirmeye teşviki sağlaması gerekiyor. Bu bağlamda da odamızda Güçlendirme

    ÜZERİNE BİRÇOK EĞİTİM

    VE SEMİNER VERİLMEKTEDİR.

    Bu doğrultuda Isparta’daki mevcut yapı stokunu göz önüne alarak Belediyelerle iş birliği yapmak ve yapısal güçlendirme önündeki engellere çözüm aramak isteğindeyiz.”

    ( Haber Merkezi)

    Instagram’da bizi takip etmek için TIKLAYINIZ

    Facebook’da bizi takip etmek için TIKLAYINIZ

    X’de bizi takip etmek için TIKLAYINIZ

    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

    sanalbasin.com üyesidir